SEÇIM

SEÇIM

Peygamber hacdan döndükten sonra, çesitli karisikliklar yasanmaya
baslamisti. Bir yil önce müslüman olmus Yemameli, Beni Hanife
kabilesinden; Müseyleme adli bir kisi çikmis, kendisinin peygamber
oldugunu iddia ediyordu. Bir süre sonra, Müseyleme'nin kabilesinden iki
kisi Peygamberimize gelerek: "Allah'in Resûlü Müseyleme' den Allah'in
Resûlü Muhammed'e selâm üzerine olsun! Otoriteyi seninle paylasma
görevi bana verildi. Dünyanin yarisi bizim diger yarizsi da günahkâr
olmalarina ragmen Kureyslilerin." seklinde yazili mektubu getirdi.
Peygamberimiz onlara bu konuda ne düsündüklerini sordu. Onlar da ayni
fikirde olduklarini söyleyince Resûl:"Vallahi, Eger elçiler öldürülmez diye bir
kural olmasaydi, sizin basinizi keserdim." Sonra Müsyleme'ye hitaben bir
mektup yazarak elçilerle gönderdi:" Allah'in Resûlü Muhammed'den,
yalanci peygamber Müsyleme'ye. Selâm, dogru yolda olanlarin üstüne
olsun. Gerçekte yeryüzü Allah'indir, O, kullarindan diledigine onu miras
birakir, isin sonu Allah'tan korkanlarin lehinedir.

Bu surada ortaya çikan yalanci peygamberlerden biri, Beni Esed'in baskani
Tuleybe, digeri de Yemenli Kâb Bin Esved'di.Yemenli bir süre bölgesinde
etkili oldu. Fakat bir süre sonra gurur ve kibiri yüzünden taraftarlari da ona
karsi çikip, öldürdüler. Tuleyhe de en sonunda dize getirilerek Islâm'in en
güçlülerinden biri oldu. Müseyleme de aylar sonra Vahsi'nin attigi bir
mizrakla öldü.Bunlar Islamiyet için potansiyel bir tehlike olusturmustu. Sace
isimli bir kadin da, kadin peygamber oldugunu iddia ediyordu. Fakat
Peygamberimiz (sav) bunlarla ugrasmak istemiyor, kuzeydeki Mute
yenilgisini düsünüyordu.Zeyd savasta sehid olmustu.Buna bir karsilik
verilmeliydi. Bu yeni ordunun kumandanligina Zeyd'in oglu Üsame getirildi.

Peygamberimiz sik sik cenneti tasvir ediyordu. Bu yüzden ölümden çok sik
bahsediyordu. Bir gün basi hiç agrimadigi bir sekilde agrimisti. Fakat yine
de mescide gitti. Namazdan sonra minbere çikip son defa yapiyormus gibi
Uhut sehitlerine rahmet diledi. Daha sonra: "Allah'in kullari arasinda bir kul
var ki, Allah onu dünya ile kendisi arasinda bir seçim yapmasi konusunda
serbest birakti.O da Allah'i seçti.Bunun üzerine Ebû Bekir
-Peygamberimizin kendisini kasdettigini anlayarak- aglamaya
basladi.Peygamberimiz de aglamamasini söyleyerek "Ey insanlar, insanlar
arasindaarkadasligi il e en lütüfkâr olan kisi Ebû Bekir'dir." Minberden
inmeden önce söyle dedi: "Ben sizden önce gidiyorum ve sahidinizim
.Sizinle simdi su durdugum yerden gördügüm havuzda bulusacagim. Sizin
Allah'in yaninda baska ilahlar edineceginizden korkmuyorum. Sizin iççin bu
dünyadan korkuyorum, ola ki dünyevi seyler için birbirinize rekabet
edersiniz."

Mescidden çikinca Aise'nin yanina gitti.Peygamberimizin yüzünde ölümcül
hastaligin izleri görülüyordu. Hastaligi öylesine artmisti ki namazi ancak
oturarak kildirabiliyordu. Bir sonrakinamaz vaktinde oturabilmesine ragmen
namazi kildiramayacagini hissetti. Hanimlarina: "Ebu :Bekir'e namazlarda
imamlik etmesini söyleyin." dedi. Hz.Aise buna karsi çikarak babasinin
duygulu bir adam oldugunu, bu isi baskasinin yapmasinin daha uygun
olacagini söyledi. Diger hanimlrinin da Hz.Aise gibi konusmasina ragmen o,
israr ederek namazi Ebu Bekir'in kildirmasini istedi.

Hz.Muhammed, çok aci çekiyordu. Acinin çok agirlastigi bir anda karisi
Safiye (ra) ona: "Ey Allah'in peygamberi, senin çektigini keske ben
çekseydim! dedi.

Hicret'in onbirinci yilinin Rebi-ul Evvel ayi Pazartesi günü Peygamber'in
atesi düstü ve çok güçsüz olmasina ragmen Mescid'e gitti. O, gittiginde
namaz baslamisti ve mü'minler öyle sevindiler ki neredeyse namazdan
çikacaklardi. Fakat, Resûl-i Ekrem, devam etmelerini isaret etti.Onlardaki
takvayi görerek sevinçle yüzü parladi.Ebû Bekir onun namaza devam
etmesini istedi.Peygamber (sav) ise onun arkasinda namaz kildi.

Mü'minler Peygamber (sav)'in iyilesmis oldugunu düsünüyorlardi. Oysa ki,
O, namazdan sonra odasina çekilmis, güçsüz bir sekilde Aise (ra)'in
kucaginda yatmakta idi. Bir süre kendini kaybetti. Sonra gözlerini
açarak:"Cennette bulusmak üzere." dedi.

"Allah'in kendilerine nimet verdigi Peygamberler, dogrular( ve
dogrulayanlar) sehitler ve salihler beraberdir. Ne iyi arkadastirlar
onlar."(Nisa:69)

Sonra, onun tekrar:"Allah'im, cennette bulusmak üzere." dedigini duydu.
Bunlar son kelimeler oldu.


 
begen
 
 
7 ziyaretçi burdaydı! teşekkürler
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol