MEKKE'NIN FETHI

MEKKE'NIN FETHI

Hudeybiye anlasmasina ragmen, Bekr kabilesinden bir grup, Huza'a
kabilesi ile aralarinda varolan kan davasini sürdürüyorlardi. Huza'a
kabilesinin Beni Ka'b kolu, derhal Medine'ye giderek Peygamber'den
yardim istediler. Mekke anlasmayi bozmustu.

Bu defa da korktuklari için Ebû Süfyan'i elçi olarak, Peygamber'e
gönderdiler.Ebu Süfyan'in kizi Ümmü Habibe Peygamber'in
hanimiydi.Önce onun evine gitti. Fakat kizi ona iltifat etmedi. Sahabilere
gitti. Onlar da ancak Peygamber'in izin verdigi ölçüde onu himaye
edebileceklerini söylediler. Ebu Süfyan en son olarak akrabasi olan
Hz.Ali'nin yanina gitti.O da:"Yaziklar olsun sana Ebu Süfyan. Allah'in
Resûlü senin teklifini geri çevirmeye karar verdi. Hiç kimse onun aleyhinde
oldugu bir konu hakkinda olumlu bir ricada bulunamaz." dedi.

Ebu Süfyan son olarak Mescid'e giderek yüksek sesle "Ben insanlara tek
tek himaye veriyorum.Muhammed'in de beni onaylayacagini umuyorum."
dedi. Peygamber (sav):"Bu senin düsüncen." dedi ve sefer hazirliklarina
baslanmasini emretti. Ebu Süfyan üzüntüyle Mekke'ye geri
döndü.Tehlikenin yakinligini gören Kureys, Ebu Süfyan'i tekrar gönderdi.
Tekrar gittigi zaman onlar Mekkeye yaklasmislardi. Ebu Süfayn anlasmayi
yenilemelerini istedi. Peygamber de anlasmayi bozanin onlar oldugunu
söyledi ve onun müslüman olmasini istedi.O da müslüman oldu ve kandi
evine siginanlarin güvenligi konusunda garanti alarak Mekke'ye geri döndü.

Ebu Süfyan, Mekke'ye ulasinca herkesin onun evine gelmesini, ancak bu
sekilde güvencede olacaklarini anlatti. Onlar:"Allah seni kahretsin. Senin
evin bizi alir mi?" dediler. Kalabalik dagilarak kimi kendi evine kimi
Mescid'e girdi. Ordu sehirden fazla uzak olmayan Zu Tuva'da kamp kurdu.
Bir sene önce umre için 3 günlük izin  almis ve hiç kimseyle
karsilasmamislardi. Simdi de o zamanki gibi bombostu. Ama artik süre
sinirlamasi yoktu.

Peygamber (sav) orduyu düzenledi. Sonra sehre girdi. Kureys'ten sadece
Birkaç kisi ( Ikrime, Safvan ve Süheyl), Kureys'ten ve müttefikleri   Bekr
ve Huday kabilelerinden küçük bir grup asker toplamislardi.

Dövüsmeye kararliydilar. Müslümanlarin ilk grubu olan Halid'in sehre
girmek üzere yaklastigini görünce onlara saldirdilar. Fakat Halid'le
basedemeyeceklerini anlayarak  kaçtilar.

Peygamber geçitten sehre girerken çatisma çoktan sona ermisti. Sehirde
ilerlerken yanindakilere:" Hiç bir eve girmeyecegim." dedi. Amcasinin kizi
Ümmü Hani'nin evine giderek, gusül abdesti aldi ve sekiz rekat namaz
kildi.Bir saat kadar da dinlendi. Sonra kilicini kusanarak Hz.Ebu Bekir ile
birlikte Mescid'e gittiler. Kabe'nin güney-dogu kösesindeki Hacerü'l
Esved'e dokundu. Yanindakiler tekbir getirmeye basladilar. Allahu Ekber
sesleri, Kâbe ve tüm Mekke'de yankilaniyordu. Sonra Kâbe'yi tavaf etti.
Putlara yönelerek su ayeti okudu: "Hak geldi, batil yok oldu. Kusku yok,
batil yok olucudur."(Isra:81)

Sonra putlarin hepsini yüz üstü düsürdü ve Kâbe'nin anahtarini Abdu'd Dar
kabilesinden Osman'a verdi. Kâbe'nin önündeyken :"Vadinde duran,
kuluna yardim eden ve kabileleri bir araya getiren  Allah'a hamdolsun."
dedi. Oradan çikip Safa tepesine çekildi.Orada  daha önce kendisine
düsman olup, simdi biat etmek isteyen kadinli erkekli bir grupla karsilasti.
Yüzlerce kisi vardi.

HUNEYN SAVASI VE TAIF KUSATMASI

Peygamber'in (sav), Mekke üzerine yaptigi son ve kesin harekete ragmen
Havazin'liler kuvvetlerini artirmayi durdurmadilar. O'nun Mekke'yi fethetme
ve tüm putlari kirma haberi de onlarin düsüncelerini degistirmeye
yetmemisti. Kendi tanriçalari Lat ve bir esi olan Uzza'nin kirilmasi onlari
alarma geçirmisti. Mekke'nin fethinden üç hafta sonra yaklasik yirmibin
kisilik bir ordu topladilar

Peygamber (sav), Mekke'nin basina güvendigi bir adami birakarak,
Kuureysli ikibin kisinin de katilmasiyla kalabaliklasan ordusuyla birlikte yola
çikti. Kureyslilerin çogu Peygamber'e biat etmelerine ragmen, bir kismi hâlâ
biat etmemisti. Onlar da Mekke'yi Havazinlilere karsi korumak için
katilmislardi. Henüz müslüman olmamis Safvan'in verdigi 100 zirh ve silah
bir o kadar da deve ile birlikte sefere devam ettiler.

Onlara karsi hazirlanan Havazin kabileleri Sakîf, Nasr, Cüsem ve Sa'd Ibn
Bekr idi. Bu topluluga genç olmasina ragmen, gücü ve yöneticiligiyle ün
yapan otuz yaslarinda olan Nasr'li Malik kumanda ediyordu. Malik, karsi
çikilmasina ragmen kadin ve çocuklarin da ordunun arkasindan getirilmesini
emretmisti. Böylelikle askerler daha gayretle çarpisacaklardi.

Malik, Mekke ordusu hakkinda bilgi almak için iç gözcü göndermisti.
Fakat üçü de çok kisa süre sonra korkudan dizleri titreyerek ve
konusamayacak kadar dehset içinde geri döndüler. Bir tanesi:"Ala atlar
üzerinde beyaz adamlar gördük. Ve bir anda gördügünüz hale geldik."dedi.
Bir digeri: "Bunlar dünya insanlari degil, sema insanlari. Tavsiyemize uyun
ve geri çekilin. Çünkü adamlariniz bizim gördüklerimizi görürlerse bizim gibi
olurlar."dedi. Malik:"Utanin. Siz buradaki en korkak kisilersiniz." diyerek
ordunun onlari görüp etkilenmemeleri için uzak bi yere yerlestirilmelerini
emretti. Malik, kendisine yapilan tavsiyeleri dinlemeyerek, karanlikta,
düsman yolu üzerindeki, Huneyn vadisine dogru ilerleme emri verdi.
Ordunun bir kismini düsmanlarin rahatça gözlenebilecegi vadi yataklarina,
geri kalanlari da vadinin tepesindeki yolun üstüne yerlestirdi.

Peygamber (sav) o gece vadinin ucuna yakin yerde kamp kurdu.Sabah
namazini kildaiktan sonra admlarina, sabirli olurlarsa davayi kazanacaklari
müjdeleyerek yola çikma emri verdi. Hava o gün çok puslu oldugu için vadi
yatagi hala karanlikti. Ordu vadiye dogru ilerlemeye devam ederken,
Malik'in birden emir vermesiyle Havazin'li süvariler birden ve vahsice
müslümanlara saldirdilar. Arkalarindaki grup da hizla geri çekilmeye
basladi. Peygamber, Ebû Bekir ve yanindakiler ise güvenli bir yere
sigindilar. Peygamber yüz kadar kisiyi yanina toparlayarak, onlari geçide
dagitti. Bu sekilde birden bire düsman saldirisini kontrol altina aldilar.

Düsman yeni bir saldiriya hazirlaniyordu. Peygamber (sav): "Allah'im,
senden va'dini yerine getirmeni istiyorum."diye dua etti. Daha sonra da bir
avuç çakil tasini düsmanin yüzüne dogru firlatti. Ve görünürde hiç bir neden
olmamasina ragmen savasin akisi degisti. Simdi, mü'minlerin biraz önce
yasadiklari yenilgiyi düsman yasiyordu. Düsman büyük bir bozguna
ugramisti. Malik önceleri cesurca dögüstü, sonra sakifilerle birlikte surlarla
çevrili Taif'e çekildi.

Savas sonucunda, arka saflardaki kadin ve çocuklar esir alindi. Ganimetler
ve esirler Ci'râne Vadisine gönderildi. Esirler arasinda Peygammber'in süt
kizkardesi Seyma da bulunuyordu. Müslüman olarak kabilesine geri döndü.
Peygamber de ordusuyla Taif'e dogru yola çikti. 20 gün kadar süren
kusatmadan sonra, birkaç kisinin müslüman olmasindan baska birsey elde
edememislerdi. Bunun üzerine Peygamber (sav), kusatmanin kaldirilmasi
emrini verdi."Allahim, sen Sakiflilere hidayet ver." diye dua etti.


 
begen
 
 
1 ziyaretçi burdaydı! teşekkürler
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol