bu yazı dizinini hayat boyunca aşagıdaki anlatılanları yaşayan çileler çeken aç kalan yalnız tek başina hayatla mucadele eden hayat tüm azı dişlerini göstersede yinede hayata yenilmeyen ve yenilmeyecegini bildiyim sen evet sen biliyorsun kendini karanlıkta ve sogukta kışı geçiren sen sana bu yazı belki biraz duruldun yaruldun ama yenilmek yok tamam mı söz ver bana eyilmek yok bende sana söz veriyorum yenilmek yok şu üç günlük dünyada yıkılmak yok ezilmek yok sadece ölüm geldiginde bu bedeni alıp gidecek o zamana kadar yenilmek yok söz veriyorun sana ama birakta biraz vurdum duymaz olayım sankı hiç bir şey yok müş gibi kıyamette kopsa görmezden geleyim kimse beni görmedi kiyametleti koparırken canım yanarken canın yanarken                                                                                                                                                                                                                                                                                              (HALİL HOROZ 2004 ) DİŞARIDALAR VE SENİN ÇİKMANI BEKLİYORLAR Her zanamkinden daha kalabalıklar. Kadınlar ,erkekler ve yaşlılar hepsi ordalar. Ve senin çikmanı bekliyorlar. Seni sevmediklerini biliyorsun, hatta nefter ettiklerini. Gülümsemeden nefret ediyorlar , masumiyetinden , iffetli düşlerinden , dua edişinden , seni onlardan farlı kılan ne varsa nefret ediyorlar. Onlara kaybettiklerini hatırlatıyorsun. Zihinlerinde bir köşede kalan her an rahatsızlık uyandıran bir daha asla ulaşamayacakları masumiyetleri hatırlatıyorsun.Yüzüne baktıklarında kaybettikleri tanrının nefesini hissediyorlar. Yuzlerinden utanıyorlar , akşamdan kalma sözcüklerden , saçlarından ve şehvete gömdükleri aşklarından utanıyorlar. Senin bu kentte yaşaman açı veriyor çoğu zaman. Bu sokaklarda yurumen , konuşurken insanların gözlerine bakabilecek kadar cesur oluşun şaşırtıyor onları. Seni bir kuyuya gömebilmek , taşlamak , korkularla sarmak , ateşe atmak , veya geçmiş zamanlardan kalma bir acının koynuna atmak istiyorlar. Bir sabah güneşin doğuşunu , ayakta durarak , allını topraga dayayarak , avuçlarını gökyüzüne kaldırarak selamlaman şaşırtıyor onları. Dışardalar ve senin çıkmanı bekliyorlar. Kendi yüzünü sevmemeni bir daha gözlerini gökyüzüne çevirip düşsel hayallere dalmanı istemiyorlar. Onlar gibi davranmanı bekliyorlar unutmanı yani , yani herşeye alışmanı . Dilersen çik ve onlara git . dilersen vaz geç benim dedigim herşeyden. kimse arkandan kötü söz söylemayeçek. İstersen çik ve onlara git. Yada olanca gücünle defolup gitmelerini söyle buradan Kirli yüzleriyle , hain gülümsemeleriyle , sahte ruyalarıyla birlikte burdan defolmalarını söyle. Dişarı çik ve buram ,buram MEDİNE kokan gökyüzüne dik bakişlarini. Asla tukenmiycegini anlasınlar. Düşmeyecegini ALLAHIN ellerini nasıl tuttugunu fark etsinler. Son taşını henüz hareket ettirmediğini haykır ve şahlarına sahip çikmararı için uyar. Atlarının nal sesleriyle kentin sarsılacagını söyle. Ayaklarından saçılan kıvılcımların bu kenti tutuşturacagını söyle. Hayat avuçlarından yükselsin , avuçlarındaki çizgilerden , nehirler taşsın sokaklara ve önüne katsın her şeyi. Hayatı parmaklarında hisset yaşamak adına savur butun yeminlerini, herşeyin yeniden başladıgını söyle sonra Aşkı savun Dişardalar ve senin çikmanı bekliyorlar .senden nefret ediyorlar....... Sakın unutma ..........ve lütfen.......... Lütfen onlara gitme......... Sakın onlara gitme..........